Tüm Ağız Kaplamada Renk ve Form Değişikliği

Kaplama Önce Sonra Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya

Tüm ağız kaplama yaptırmak, bembeyaz ve pürüzsüz bir gülüşe kavuşma hayalini gerçekleştirir. Ancak bu estetik harikaların ömrü boyunca ilk günkü gibi kalıp kalmayacağı en sık sorulan sorulardan biridir. İşte porselen ve zirkonyum kaplamaların zamanla nasıl değiştiği ve bu durumu etkileyen faktörler hakkında bilmeniz gerekenleri Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya tüm detayları ile açıklıyor.

Porselen ve Zirkonyum Kaplamalar Gerçekten Sararır mı?

Porselen ve zirkonyum kaplamalar, sigara, çay, kahve gibi dış etkenlerden etkilenen doğal dişlerinizin aksine, yüzeyleri son derece pürüzsüz ve lekelenmeye karşı dayanıklıdır. Bu kaplamalar, yapıları gereği yiyecek ve içeceklerin pigmentlerini emmezler. Bu yüzden gerçek bir sararma veya renk değişimi göstermezler.

Ancak, bu durum kaplamaların her zaman ilk günkü gibi kalacağı anlamına gelmez. Kaplamaların yüzeyinde, özellikle de diş eti çizgisine yakın kısımlarda plak ve tartar birikimi oluşabilir. Bu birikintiler, zamanla sarımtırak bir renk alarak kaplamaların “kirli” görünmesine neden olabilir. Bu durum, kaplamanın kendisinin sararması değil, kaplama üzerindeki dış etkenlerin birikmesidir.

Form Değişiklikleri Nelerdir ve Neden Olur?

Kaplamalar, diş hekimi tarafından özel olarak tasarlanıp üretildiği için, doğru bir şekilde yapıldığında formları uzun yıllar boyunca korunur. Ancak zamanla bazı form değişiklikleri yaşanabilir:

  1. Diş Eti Çekilmesi: Bu, kaplamalarla ilgili en yaygın sorunlardan biridir. Kaplamalar diş eti çizgisinin hemen altına yerleştirilir. Yıllar içinde, çeşitli nedenlerle (yanlış fırçalama, genetik yatkınlık, sigara kullanımı vb.) diş etleri çekilmeye başlar. Diş eti çekildiğinde, kaplamanın bittiği ve alttaki kendi dişinizin başladığı sınır çizgisi görünür hale gelir. Bu çizgi, kaplamaya göre daha koyu bir renkte olduğu için estetik olarak rahatsız edici bir görüntü yaratabilir.
  2. Yüzeyde Aşınma ve Çatlaklar: Çok sert yiyecekleri ısırma, diş sıkma veya gıcırdatma gibi alışkanlıklar, özellikle porselen kaplamaların yüzeyinde mikro çatlaklara veya küçük kırıklara neden olabilir. Zirkonyum daha dayanıklı olsa da, ekstrem durumlarda bu tür sorunlar onda da görülebilir. Bu durum, kaplamanın parlaklığını kaybetmesine ve yiyecek birikimine daha yatkın olmasına yol açabilir.

Kaplamalarınızın Ömrünü ve Estetiğini Korumak İçin Ne Yapmalısınız?

Kaplamalarınızın ilk günkü ışıltısını koruması için bazı basit ama kritik adımları takip etmelisiniz:

  • Düzenli ve Doğru Ağız Hijyeni: Kaplamanın kendisi lekelenmese de, kaplamanın ve diş etlerinin sağlıklı kalması için günde en az iki kez dişlerinizi fırçalamalı ve diş ipi kullanmalısınız. Diş eti iltihabını önlemek, diş eti çekilmesini de yavaşlatır.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Yılda en az iki kez diş hekiminize giderek profesyonel diş temizliği yaptırın. Bu, plak ve tartar birikintilerinin temizlenmesini sağlar.
  • Aşındırıcı Maddelerden Kaçının: Kaplamalarınızı sert fırça darbeleriyle veya aşındırıcı diş macunlarıyla temizlemekten kaçının.
  • Sert Yiyeceklere Dikkat edin: Fındık kabuğu, buz gibi çok sert gıdaları kaplamalarınızla kırmamaya özen gösterin.

Zirkonyum Diş

Diş kaplaması ve diğer tüm diş sağlığı konularında daha fazla bilgi almak ve kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak için uzman bir diş hekimine danışmak en doğru adımdır. Tüm bunlar için İstanbul’da bulunan Korudent Diş Kliniğimizi ziyaret edebilirsiniz.  Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya, 30 yılı aşkın mesleki tecrübesiyle estetik ve fonksiyonel çözümler sunmaktadır. Kendisinden randevu alarak, tüm sorularınıza yanıt bulabilir ve ağız sağlığınız için en iyi kararı verebilirsiniz.